24 Nisan 2017 Pazartesi

SİSTEM MÜHENDİSLİĞİ (SYSTEM ENGINEERING)

Sistem mühendisliğinin temel görevi; grafiksel notasyonlar yardımı ile farklı açılardan bakarak bir sistemi modellemektir. 
Modeller mevcut sistemin analiz edilmesinde ya da yeni geliştirilecek bir sistemin özelliklerinin anlaşılmasını sağlamak için kullanılabilir. Yeni oluşturulacak bir sistemin modellenebilmesi için sistem paydaşlarından(stakeholders) bilgiler alınmalıdır. Bir projenin paydaşları en basit şekilde şirket içi ve şirket dışı paydaşlar olarak ayrılabilirler. Şirket içi paydaşlara örnek olarak projede ya da sistem inşasında bulunan diğer birimler, kişiler gösterilebilir. Şirket dışı paydaşlar ise müşteriler ya da son kullanıcılar olarak düşünülebilir. 

Bir sistem modellenirken 4 farklı perspektiften incelenmelidir. 
Harici (External) : Bu perspektiften sistemin dış görünüşü, kullanıcı ya da müşteri arayüzleri modellenmeye çalışılır. Sistem sınırlarının ve sistemin çalışacağı ortamın belirlenmesi bu basamakta yapılır.
Etkileşim (Interaction) : Bu perspektifte sistemin çevresi ve çevresi ile olan etkileşimleri modellenmeye çalışılmalıdır. Örneğin sistemin çevresi ise haberleşmesi vb.
Yapısal (Structural) : Sistemin statik yapısal özellikleri ve iç modülleri bu basamakta modellenmelidir. 
Davranışsal (Behavioral) : Sistemin etkilere verdiği tepkiler yani girdi kaynaklarından gelen bilgiler ile sistemin çalışma algoritmaları bu basamakta modellenmelidir. 

Yukarıda açıklanan modellemeler için genel bir standart olarak UML kullanılmaktadır. Bir sistemin modellenebilmesi için Activity, Use-case, Sequence, Class, State diyagramlarının oluşturulabilir. Bu şekilde em sistem özellikleri çıkartılmış hem de proje için bazı dokümanlar oluşturulmuş olur. Ayrı gerekli araçlara sahip isek bu modeller kullanılarak proje kodlarının belirli bir kısmıda oluşturulabilir.